Ağız sağlığına gerektiği kadar önem verilmediği takdirde çeşitli hastalıklara, iltihablara ve diş kayıplarına yol açabilme ihtimali vardır. Bunun için düzenli kontrol ve çeşitli tedavi yöntemleri gereklidir. Bu tedaviler; diş eti tedavisi, kanal tedavisi ya da endodontik tedavidir. Bu tedavilere gerek duyup duymadığınızı ise bu yazıdan yola çıkarak anlayabilirsiniz. Çünkü ağız içi hastalıklarının ya da kanal tedavisi gerekliliklerinin kendine has belirtileri ve tedavi yöntemleri vardır. Bu yazı sayesinde hem bulgular hakkında bilgi edinebilir hem de tedavi sürecinin nasıl işlediğini öğrenebilirsiniz.
Periodontoloji
Diş eti hastalıklarını, iltihaplarını ve dişlere bağlı diğer dokulara dair olan hastalıkların bölümü periodontolojidir. Periodontal hastalıklar yetişkin dişlerin kayıplarının çok büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Bu yüzden erken tanı ile teşhiş edilmesi ve tedaviye başlanması dişler için hayati önem taşımaktadır.
Diş Eti Hastalıklarının Nedenleri
“Bakteriyel diş plağı” diş eti hastalıklarının temel nedenidir. Bu, renksiz ve yapışkan tabakadır ve ilerlemesi halinde tartar olarak da bilinen diş taşına evrilebilir. Diş taşı ise düzensiz bir yüzeye sahip geçirgen bir yapıdır. Bu plağın içindeki bakteriler zararlı maddeler salarak diş etinde irritasyona sebep olurlar. Bu maddeler sonucunda diş etine bağlı olan liflerin yıkımı söz konusudur. Diş etlerinin çekilmesi ile beraber periodental cepler oluşur. Bu sayede de bakteriler daha derin dokulara ilerleyebilmektedir. Hatta hastalığın ilerlemesi halinde kemiğe kadar ulaşabilirler. Ve sonucunda çözüm yolu sadece diş çekimi ile sağlanabilir. Ancak belli başlı bulguları taşımanız halinde kliniğimize başvurabilir ve diş kayıplarını önleyebilirsiniz. Bu bulgular arasında; fırçalama esnasında diş eti kanaması, kırmızı ya da hassas diş etleri, iltihablı akıntı, protez uyumundaki bozulma, süregelen bir ağız kokusu, dişlerin sallanması ya da dişler arasında aralıkların oluşması vardır.
Diş Eti Hastılıkları Tedavisi
Diş eti hastalıklarının tedavileri hastalıkların boyutuna göre değişkenlik göstermektedir. Erken dönemde hastalığın tedavisi temizleme ve yeniden şekillendirme ile halledilebilecekken geç dönem tedavilerde cerrahi müdaheleler gerekebilir.
Erken Dönem Alabileceğiniz ilk ve en basit önlem düzenli bir şekilde diş fırçalama ve diş ipi kullanmaktır. Hastalık söz konusu olduğunda ise erken dönem tedavi yöntemi diş üzerindeki plak ya da diş taşının giderilmesidir. Bu şekilde kök yüzeyi düzgün bir konuma getirilir. Bu tedavi sırasında hastalığa sebep olan bakterilerin de yok edilmesi durumu söz konusudur. Erken dönem tedavinin amacı diş etinin dişe tekrar uyumunu sağlamak ve oluşan cepleri yok etmektir. Bu dönemdeki tedavilerin çoğu diş taşı temizliği, plak yok edilmesi ve düzgün bir kök yüzeyi oluşturulması gibi işlemleri kapsar.
Geç Dönem
İleri dönemlerde ise cerrahi müdahele gerekli olabilir. Bu tedavi esnasında ise oluşan periodontal ceplerdeki diş taşları temizlenmektedir. Bu müdahele ile ceplerin yok edilmesi ve daha kolay temizlenebilir bir diş etine geri dönülmesi sağlanmaktadır.
Tedavi Sonrası
Erken ya da geç dönem tedavilerinden sonra mutlaka diş hekimi kontrolü altında ilerlenmesi gerekmektedir. Muayenelerle beraber oluşabilecek diş taşı ya da ceplere karşı önlem alınması gerekir. Ancak, hastalıkların tekrar nüksetmemesi adına her şeyin başında sizin düzenli ve günlük olarak ağız bakımınıza özen göstermeniz gerekmektedir.
Gummy Smile
Gülme esnasında diş etlerinin estetik açıdan normalde görünmesinden daha fazla görünmesi durumu “gummy smile” olarak adlandırılır. Bu gibi bir durum söz konusu olduğunda diş etiği sağlığı, diş etlerinin görünme miktarı ve kemik desteği göz etilerek muayene yöntemi belirlenir. Tedavi yöntemleri arasında, lokal anestezi ile dokuların izin verdiği ölçüde etleri yukarı kaldırmak ya da dudağı aşağıya çekmek vardır. Bu müdaheleler çok uzun sürmeyen küçük cerrahi işlemlerdir.
Kanal Tedavisi
Yüksek hasarı bulunan dişleri düzeltip kurtarabilmek için kullanılan yöntem kanal tedavisidir. Kanal tedavisini kapsayan hasarlar ise dişteki çatlak ya da kırıklar, yanlış tedavi ve onarımlar sonucu sinir ve damarlardaki canlılık kayıplardır. Kanal tedavisi ile kanallarda bulunan enfeksiyon kapmış sinirler temizlenir ve kanal dolgu maddeleri ile doldurulur.
Endodonti
Endodonti kelimesinin temeli antik Yunanca’daki “dişin içi” anlamına dayanır. Endodontist kök kanalı tedavisi üzerine pratik ve teorik eğitimini yapıp doktorasını yapmış olan diş hekimlerine verilen addır. Bu yüzden her diş hekiminin endodontik tedavi yapması mümkün değildir. Endodonti, kanal tedavisinin bilimsel adıdır. Bu yüzden kanal tedavisi anlatımı endodontik tedavinin ne olduğunu da açıklamaktadır.
Kanal Tedavisinin Gerekli Olduğu Durumlar
Eğer dişinizdeki çürük dişin sinirine kadar ilerlediyse, dişin sinirini içine alan kırıklar meydana gelmişse, ortodontik tedavi sürecinde uygulanan baskı sonucunda diş canlılığını yitirdiyse, ilerlemiş bir diş eti hastalığınız varsa ya da yüksek yapılmış dolgu veya proteziniz varsa kanal tedavisi gereklidir. Kanal tedavisine ihtiyacınız olduğunu gösteren bazı belirtilere dikkat etmeniz gerekmektedir. Dişinizde sıcak ve soğuğa karşı bir hassasiyet varsa, özellikle geceleri sebepsiz ağrınız oluyorsa, yemek yeme sırasında ağrılarınız varsa, dişinizde renk değişimi, apse olması gibi durumlar kanal tedavisi gerekliliğinin bulgularıdır.
Kanal Tedavisinin Aşamaları
En kısa tanımı ile kanal tedavisi “pulpa” adı verilen dişin merkezindeki küçük ve ipliksi dokunun, yani dişözünün çıkarılmasıdır. Çıkarılma işleminin ardından boşluk temizlenmekte, şekillendirilmekte ve doldurulmaktadır. Kanal Tedavisinin aşamaları ise şunlardır: İlk olarak çürük diş temizlenir, kırık olan parçalar alınır ve bir delik açılarak diş sinirlerine ulaşılır. Hastalıklı pulpa çıkarılır ve pulpektomi adı verilen boşluk ve kanallar temizlenir. Sonrasında kök kanalına şekil verilir. Eğer tedavi birden fazla seansı kapsıyorsa seansların arasında kök içi ve kök ucu için pansuman niteliğinde geçici dolgular yapılır. Geçici dolguların çıkarılmasının ardından boşluk ve kanal kalıcı olacak şekilde kök ucuna kadar doldurulur. Kanalların her birine gutta percha denilen konik uçlu kauçuk bir madde koyulur ve yapışkanla yapıştırılır. Son aşama olarak ise dişin üzerine kuron kaplanır.
Kanal tedavisinde hastaya anestezi yapılacağı için ağrı hissetme durumu söz konusu değildir. Ancak tedavi sonrasında özellikle çiğneme esnasında ağrı ve hassasiyet durumu söz konusu olabilir. Tedaviden sonraki birkaç gün hasta antienflematuar ilaç kullanabilir. Normal şartlarda antibyotik kullanma durumu söz konusı değilken ileri derecede enfeksiyon ve hassasiyet durumlarında antiboyitik verilebilir.
Kanal Tedavisi Tekrarı
Doğru yapılan tedavilerin başarılı olma oranı çok yüksektir. Ancak tedavi esnasında tedavi görmemiş ya da temizlenmemiş sinir dokusunun kalması ya da dolguların yeterli yapılmaması durumunda yeni bir tedavi gerekmektedir. Bu gibi durumlarda mikroorganizmalar tekrar dişköküne ulaşır ve kırıkların oluşmasıyla tedavi başarız olmuş olur. Eğer sebepsiz ya da yemek esnasında ağrı varsa, kök ucunda kızarıklık ve şişlik durumu mevcutsa gördüğünüz tedavinin başarısız olduğu söylenebilir. Bunun üzerine ikinci bir tedavi de yetersiz kalırsa apikal rezeksiyon işlemi uygulanır ve cerrahi bir müdahele ile köke ulaşılarak enfeksiyon yok edilir. En son çare ise dişin çekilmesidir.
Kliniğimizde her türlü diş eti hastalıkların tedavileri ve kanal tedavisi yapılmaktadır. Eğer yukarıda açıklanmış olan belirtilerden sizde de varsa ya da ağız sağlığınıza önem verdiğiniz için düzenli kontrole gelmek istiyorsanız kliniğimiz sizin için doğru adres olacaktır. Periodontoloji alanında uzman diş hekimlerimiz ve endodontistlerimiz ile size hizmet verebilmek için buradayız. Unutmayın ki ağız sağlığı, verilen öneminin çok daha üstünde bir özen gerektiren husustur. Bu yüzden kontrol ve muayenelerinizi aksatmamanız gerekir. Kliniğimiz size en sağlıklı hizmeti verebilmek için alanında profesyonel diş hekimleri ile çalışmaktadır. Ağız sağlığınıza kavuşmak artık sizin için çok daha kolay.